Vur-Kır-Parçala: Yakuza 0 Oyun İncelemesi

                Yakuza 0, oyunun hikâyesinin geçtiği senelerden itibaren popüler olan efsanevi vur-kır-parçala(Beat’em Up) türünde, kendi içerisinde oldukça etkileyici bir senaryoya sahip oyundur. Japonya ve Japon kültürüne merakı olanlara, anime tarzı aksiyon mekaniklerinden hoşlananlara ve biraz şiddet olsun, bazı densizlere haddini bildireyim diyenlerdenseniz doğru yerdesiniz.

            Yakuza 0 aslında kendisinden önce çıkmış daha sonra Kiwami adıyla remake(yeniden yapım)'inin yapılacağı Like a Dragon 1 ile başlayan Yakuza serisinin origin(başlangıç) hikâyesini anlatan özel bir oyundur. Oyun hali hazırda 2015 yılında çıkmasıyla kendisinden eski kalan ana seri oyunları da yeniden elden geçirilerek bilgisayar ortamına sunulunca böylesine efsanevi sayılabilecek bir seri bilgisayar oyuncuları ile buluşmuş oldu. Teknik kısmında değinecek olsam da yer yer karşılaşılan buglar(Oyun içi hatalar) neticesinde Sega’nın platforma tam anlamıyla uyumlu oyun çıkarmadığını söylememiz gerekir. Yine de belli şeylere göz yumulduğunda böylesine bir cevheri taktir etmek uygun olacaktır.

            Oyunu daha detaylı irdelediğimiz başlamamız gereken ilk durağın oyunun bana göre en muhakkak noktası olan senaryo durağı olduğunu söylemeliyiz. Oyun adını aldığı Japon mafyaları olan yakuzaların inançları, iradeleri ve hayatları üzerinden dönen son derece çalkantılı bir hikâyeye sahip.  Anlattığı kanunlar yönünde kötü adamlar olan yakuzalar içerisinde bile doğru düşünmek isteyen bazı insanlar olduğunu anlatan oyun aynı zamanda bu dünyanın ne kadar karanlık ve insanı dibine çeken bir atmosfere sahip olduğunu da gözler önüne seriyor. Tüm bunları yaparken ana iki karakterimiz bizce doğru yolda olan yakuzalar olmalarına rağmen asla yakuza güzellemesi yapılmıyor olması oyuna bambaşka yönden bir artı katıyor. Zira yakuza denilen kişiler bilhassa suçlu insanlar olup, belli yerlerde yapıldığı gibi mafyaya özendirmek veyahut onları çok iyi göstermek yerine onların karanlık dünyasını oyuncuya sunmuştur. Var olan karakterlerin büyük çoğunluğu gri ölçekte olan, kendi doğrusu uğruna her türlü pisliği yapabilecek karakterlerden oluşmaktadır. Bu da oyunu ileriye taşıyan başka bir etmendir. Doğrudan ana senaryoyu oynarsanız kolay kolay sıkılacağınızı sanmasam da oyunun birbirinden oldukça farklı ve yer yer absürt olan birçok yan hikâyesi de bulunmakta. Hatta Kiryu ve Majima’nın kendilerine özel dövüş stillerini açmalarını sağlayan özel hikâye arkları da ana senaryoya ara verip oyundan bambaşka tat almak isteyenler için birebir nitelik taşımakta. Bunların yanında şehirde karşılaşılan aksiyonlar, çeşitli eğlenceler(karaoke,bowling, disco, beyzbol, kolezyum ve daha çok fazlası…) para avcıları çok da büyük olmayan Kamurocho ve Sotenbori haritalarında keşfedilmeyi bekleyen güzel eventler sunuyor. Spoilersız incelemek istediğimde en fazla bu kadar ayrıntı vermem uygun kaçacaktır. Bana göre bu oyundan spoiler alındığında hikâyesinden çok şey kaybedeceğinden at gözlüğü ile oynamak uygun olacaktır.

            20.yüzyıl Japonya'sında çaylak iki yakuzanın çabaları,  elbette ki oynanış mekaniklerine yansıyarak türünün etkisini göstermiş.  Müttefikleri ve düşmanlarıyla girdikleri her savaşta karakterler, daha sonradan açılacak olan toplam 4’er ana dövüş stilleriyle ve tamamen sizin seçeceğiniz silahlarla insanın içini rahatlatıp, vahşet hazzı yaşatan dövüşlere imza atarken dilenirse çevre aksiyonlarından da yardım alarak farklı aksiyon hareketleriyle rakiplerinin tabir-i caizse pestillerini çıkartıyorlar.

            Son olarak müzikleriyle de hafızamda derin izler bırakan bu oyunun gerek ana senaryosuyla gerek cep araba yarışları, pavyon savaşları gibi yan hikâyeleriyle gerekse de sadece şehirde gezip densiz serserileri paçavra haline getirmek açısından oldukça etkileyici bir oyun olduğunu söyleyebilirim.