Ormanları koruyalım!: Ori and The Blınd Forest Oyun İncelemesi
Kim böylesine sevimli bir karakterle, huzurlu müzikler ve harika doğanın içinde vakit geçirmek istemez ki?
Ori
and the blind forest, görenleri kendine hayran bırakan Ori adındaki ruh
parçasının yoğun çaba ve gayretle evine dönme ve ormanını eski haline getirmeye
çalışmasını anlatan, içerisinde bolca platform ve puzzle ögeleri bulunan
metroidvania türündeki oyundur. Mekaniksel açıdan insanda yer yer joystick
kırdıracak duygular uyandırsa da bölümü geçtiğinizde oluşan huzur dolu manzara sayesinde
bütün negatif duygular “Evet be!” nidalarıyla beraber dağılıp gidiyor. En
azından ben de öyle oldu. Toplamda 16 saatlik oynanış ve %5-10’luk kesiminin
bilerek olmasına rağmen 800 küsur defa ölümüme rağmen bu oyun ben de oldukça
olumlu bir etki bırakmayı başardı.
Ori
genel olarak baktığımızda kendi içerisinde tutarlı ve göze hoş gelen oynanışa
sahip. Ancak bu kusursuz olduğu anlamına gelmiyor. Çoğu indie yapımda olduğu
gibi oyunun en rahatsız eden kısmı süresi. Evet benim gibi kolsuzsanız ya da
manzaraya dalıp gidiyorsanız 16 saat gibi bir süre de oyunu %90 civarında
bitirebilirsiniz. Ama bunun sebebi kesinlikle oyunun uzun olması değil, bilhassa
kasıtlı olarak zorlaştırılmış ögelerden kaynaklanmaktadır. Örnek vermek
gerekirse oyunda çeşitli gizli yerleri bulduğumuzda mevcut can boncuklarımıza
bir yenisini ekliyoruz. Bu boncuklar toplam 12 taneye kadar da toplanabiliyor.
Tabii ki bu durum her metroidvania oyununda olduğu gibi belli güçlendirmeleri
alıp eski yerlere dönmekle mümkün. Ancak gördüm ki standart normal zorlukta
oynayan ben bile o fazla canların hiçbir faydasını görmedim. Şöyle izah edeyim…
Toplam 2 boncuğunuz varken karşınıza çıkan düşmanlar size genelde 1 hadi taş
çatlasın 2 atıyor. Ancak canınız 8’ken de karşınızda bulunan düşmanlardan hasar
aldığınızda, dikene bastığınızda ki bu çok fazla karşılaşacağınız bir durum, en
fazla 2 ya da 3 darbede yine ölüyorsunuz. Bu da ben de artan canların herhangi
bir etkisi olmadığı hissiyatına sebep oldu. Kaç canım olursa olsun ben yine 2
vuruşta öleceksem niye can toplamak için bütün haritayı dolaşmalıydım ki?
Birçok durumda canınız tamamen dolu olsa bile kurtulamayacak durumda
olacağınızdan dolayı can adetinin nicelik olarak bir fark yaratmayacağına
girmiyorum bile… Bu ve bunun gibi bazı
ufak numaralarla oyun süresi uzatılsa da internette gördüğüm kadarıyla oyunun
oldukça kısa sürelerde bitirilebildiğini de gördüm. Ama ne olursa olsun kısa veya uzun bu oyunun
her zerresinde etkileyici bir ruh olduğunu da es geçemeyiz.
Sonuç
olarak böylesine güzel müziklere, etkileyici doğa manzaralarına, insanda evine
alıp besleme hissiyatına sebep olan karakter tasarımlarına ve basit ama
etkileyici bir hikâyeye sahip oyunu kesinlikle tavsiye ediyorum.
Artıları:
+Minnoş hikâye
+Güzel karakter dizaynları
+Etkileyici müzikler
+Huzur kokan doğa manzaraları
Eksileri:
-Oyun kısa
-Bazı ögeler için tüm haritada dolaşma isteği
uyandırmıyor
-Yersiz zor bulmacalar
-Can boncuklarının bir değeri olmaması
Yorumlar
Yorum Gönder